Suriye'de 61 yıllık Baas rejimi ve 53 yıllık Esed yönetimi sona erdi. Ülke, Esed rejiminin yıkıcı politikaları sonucu büyük bir yıkımla karşı karşıya. Tüm kurumlar işlevsiz hale getirildi, istikrarın sağlanması için her şeyden önce güçlü ve güvenilir bir istihbarat teşkilatının kurulması şart. Özellikle iç istihbarat kuruluşu El Muhaberat'ın geleceği belirsizliğini koruyor. Esed rejiminin devrilmesinin ardından istihbarat elemanlarının durumu, geçmişte rejimle işbirliği yapan kaynakların akıbeti ve yeni yönetimin izleyebileceği yol haritası en önemli sorular arasında yer alıyor. Bu konuda Bursa Teknik Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Burak Darıcılı ile görüştük.
Suriye'deki İstihbarat Yapılanması
Esed döneminde Suriye'deki istihbarat yapılanması dört ana birime ayrılıyordu: Genel İstihbarat Müdürlüğü, Siyasi İstihbarat Müdürlüğü, Askeri İstihbarat Servisi ve Havacılık İstihbarat Müdürlüğü. Genel İstihbarat Müdürlüğü ana istihbarat unsuru olarak kabul edilirken, diğer birimler ise siyasi istihbarat, askeri istihbarat ve yurt dışı operasyonları gibi farklı alanlarda uzmanlaşmıştı. Bu yapı, yarım asırdan fazla süredir aynı ailenin iktidarda olduğu bir ülkede oldukça etkili bir şekilde çalışmıştır. Ancak rejimin yıkılmasının ardından yıllarca biriken bilgi, deneyim ve insan kaynağı belirsiz bir gelecekle karşı karşıya. Yeni yönetim, bu karmaşık durumu nasıl yönetecek ve güvenilir bir istihbarat teşkilatı kurabilecek? Esed döneminde istihbarat örgütü, ülke içindeki muhalefeti bastırmak için geniş çaplı bir gözetim ve baskı ağı kurmuştu. Bu ağın sökülmesi ve yeni bir sistemin kurulması uzun ve zorlu bir süreç gerektiriyor. Ayrıca, rejim döneminde işlenen suçlar ve insan hakları ihlalleri soruşturulmalı ve hesaplaşma yapılmalıdır.Eski İstihbarat Çalışanlarının Durumu
Doç. Dr. Darıcılı'ya göre, Esed döneminde aktif olarak istihbarat teşkilatında görev almış isimlerin bir süre görünmeyecekleri bekleniyor. Çoğunluğun bekle-gör taktiği uygulayacağını, suça bulaşmış olanların ise yakalanmamak için çaba göstereceğini belirtiyor. Ancak eski yapı içinde suça bulaşmamış ve geçiş döneminde muhaliflerle diyalog kurmuş olanların sisteme yeniden dahil edilme ihtimali bulunuyor. Darıcılı, ideal senaryonun eski sistemi tamamen lağvetmek olduğunu vurguluyor. Ancak yeni yönetimin insan kaynağı eksikliğiyle de karşı karşıya olduğunu belirtiyor. Bu durum, yeni istihbarat teşkilatının kurulma sürecini daha da zorlu hale getiriyor. Rejimin devrildiği süreçte birçok gizli belgenin kasıtlı olarak yok edildiği düşünülüyor. Bu da yeni yönetimin çalışmalarını daha da zorlaştıran bir faktör.Türkiye'nin Rol Model Olabilirliği
Yeni yönetimin lideri Ahmet Eş-Şara'nın ülkedeki istihbarat yapılanması için atacağı adımlar merak konusu. Doç. Dr. Darıcılı, İdlib örneğini hatırlatarak, yeni yönetimin orada kurduğu güvenlik ve istihbarat modelini ülke geneline yaymaya çalışacağını belirtiyor. Halep'te bomba yüklü aracın yakalanması gibi olaylar da bu çabaların başladığını gösteriyor. Suriye'de şu an devlet mekanizmaları neredeyse yok denecek kadar az. Bu nedenle yeni yönetimin işi oldukça zor. Ancak hem askeri hem de emniyet işlerinde olduğu gibi, istihbarat alanında da Türkiye'nin desteğine ihtiyaç duyulacağı düşünülüyor. MİT, yeni Suriye yönetimi için iyi bir rol model. Ankara'nın eğitim ve donatım anlamında adımlar atması bekleniyor.Doç. Dr. Darıcılı, Esed döneminde çalışan istihbarat personelinin ve onlara bilgi aktaran kaynakların büyük bir kaos içinde olduğunu düşünüyor. Sistemin oturması ve istikrarın sağlanması için zamana ihtiyaç var. Ancak yeni yönetim için en büyük tehlikenin rövanşist bir tutum sergilemesi olduğunun altını çiziyor. Adil yargılamalar ve uluslararası hukuk çerçevesinde hareket edilmesi gerektiğini vurguluyor. El Muhaberat'ın yapısının ve bilgi akışının tamamen çöktüğünü belirtiyor ve yeni hükümet güçlendikçe suça bulaşanların yakalanacağını ekliyor.