RTÜK Cezaları ve Tarafsızlık İddiası

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM), bazı medya organlarında yer alan "RTÜK'ten kanallara tarafsız ceza verilmediği" iddiasını yalanladı. DMM açıklamasında, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) yönelik yolsuzluk ve terör soruşturmasıyla ilgili bazı yayınların 6112 sayılı Kanun'un 8. maddesinin (c) bendini ihlal ettiğini belirtti. Bu yayınlarda adli makamları baskı altına almaya yönelik ifadeler kullanıldığı, toplumu kin ve düşmanlığa sevk edebilecek içeriklere yer verildiği ve kişi ve kurumların eleştiri sınırlarını aşarak hedef alındığı tespit edildi. Ayrıca, vatandaşların sokağa davet edildiği ve milli güvenlik, kamu düzeni ve kamu güvenliğini tehdit eden yayınlar yapıldığı belirtildi. RTÜK, bu yayın kuruluşlarına ilgili mevzuat çerçevesinde idari yaptırım uyguladı. DMM, kamuoyunu manipüle etmeye yönelik asılsız iddialara itibar edilmemesini istedi. Açıklamada, cezaların yasalara uygun ve tarafsız bir şekilde verildiği vurgulandı. Bu durum, dezenformasyon ile mücadele kapsamında önemli bir adımdır.

"Genç Protestocu Ölümü" İddiası Yalanlandı

DMM, uluslararası basında yer alan "genç bir protestocu polisin tarafından öldürüldü" iddiasının da doğru olmadığını açıkladı. Açıklamada, izinsiz gösterilerde polis müdahalesi sonucu herhangi bir göstericinin hayatını kaybetmediği belirtildi. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın, izinsiz gösterilerde 53 kişi hakkında 2911 sayılı Kanuna Muhalefet, Kamu Malına Zarar Verme ve Görevi Yaptırmamak İçin Direnme suçlarından işlem başlatıldığını duyurduğu hatırlatıldı. Ayrıca Bakan Yerlikaya, 16 polisin yaralandığını da açıklamıştı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yolsuzluk ve terör soruşturmaları kapsamında gözaltına alınanların ifade işlemleri sürüyor. DMM, uluslararası kamuoyunu manipüle etmeye yönelik asılsız iddialara itibar edilmemesini yineledi. Bu durum, halkın doğru bilgiye erişimini sağlama çabalarının bir parçasıdır.

İletişim Başkanlığı ve Dezenformasyonla Mücadele

İletişim Başkanlığı, dezenformasyonla mücadele kapsamında yaptığı çalışmalarla, kamuoyunu yanlış bilgilerden korumayı hedefliyor. Bu olay, dezenformasyonun ne kadar tehlikeli olduğunu ve doğru bilginin önemini bir kez daha göstermektedir. Hem RTÜK kararları hem de protesto olaylarıyla ilgili yapılan açıklamalar, kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi için önemli adımlardır. Hukuk çerçevesinde yürütülen bu çalışmaların şeffaf bir şekilde yürütülmesi de kamu güvenini artıracaktır. İstanbul'daki olaylar ve polis müdahalesi ile ilgili kamuoyunda oluşan bilgi kirliliğini engellemek için yapılan bu açıklamalar, dezenformasyonla mücadelenin en önemli adımlarındandır.